5 Mart 2020. Kakao Seremonisi ve bir kitap söyleşisi için Ankara’ya vardığımda yolculuk defterine şu satırları not düşmüşüm:
“Bugün iki uçuşla Ankara’ya geldim. Havalimanlarındaki ve uçaklardaki maskeli ortamın içinde; uykulu gözlerimi insanların bir birini keyifle ve özgürce öptüğü; öpüldüğü, sarıldığı, kucaklaştığı, tertemiz havayı ciğerlerine çektiği o günlere açtım. O kucaklaşmaların her birini hissettim. Her öpücüğün sevgisi, sıcaklığı tüm samimiyetiyle içime işledi düşümde.”
7 Mart 2020. Ankara Denizkızı Sanat’taki seremoni öncesi sevgili Martı ile onun üniversitedeki bitki tıbbı uygulamaları üzerine yaptığı çalışması üzerine sohbet ediyoruz. Hiç birimiz o akşamki seremoninin, Pandemiden önceki son kakao seremonisi olduğunun farkında değiliz. Uzun süreler evlerimize kapanacağımızın, kapalı ortamlarda sosyalleşemeyeceğimizin ve alışkanlıklarımızın dönüşeceğinden habersiziz.
Bir gün önce Martı’nın da katıldığı, Ankara Büyülü Orman’daki Kakao Seremonisi yol haritamız. Biraz da benim Ayahuasca ve Kakao ile tanışmam ve yol arkadaşlıkları…
16 Ağustos 2020. Bodrum’da bir Pazar sabahı, o samimi sohbeti bir makalenin satırları arasında okuyorum. İçimde bir heyecan. Kısıtlamalarla geçen bu beş ay içinde seremoniyel kakao Cacao People ile Türkiye’ye gelirken, bilimsel platformda da bir tohum filizlenmiş.
Kakao Günlüğüne bu güzel anıyı ve çalışmayı keyifle bırakıyorum. Ama ufak bir seslenişim olacak:
Sevgili Martı,
Bitki ilmine ve geleneksel yöntemlerin ileriki kuşaklara aktarılması konusunda verdiğin canı gönülden destek ve koşulsuz heyecanın içime umut yüklüyor.
Tanıdığım ve tanımadığım tüm bitkiler adına sana teşekkür ederim.
Kübra