M.Ö. 2600
M.Ö. 250-900
1200-1500
1502
1519
1528
1545
1570
1585
1657
1732
1753
1765
1795
1828
1847
Kısaca Kakao’nun Tarihçesi Nedir?
Kakaonun orta ve güney Amerika yerli kültüründe zengin bir tarihi vardır. Kullanımını bize gösteren kalıntılar, kakaonun günümüzden 4000 yıl öncesine kadar gittiğini ve Olmec, Izapan, Maya, Toltek, Aztek ve İnka gibi farklı kültürlerde kutsal bir kullanıma sahip olduğunu gösteriyor.
Bu topluluklarca tanrısal ve değerli bir içecek olarak çoğunlukla yüksek zümre tarafından tüketiliyormuş. Tanrılara kakaoyu dünyaya getirdikleri için şükranlarını farklı şekillerde sunar ve kakaoyu dini ve sosyal ritüellerinde, seremonilerde, şölenlerde ve festivallerde kullanırlarmış.
Kakaonun sadece dini ve sosyal hayatta değil ekonomik hayatın içinde de yüksek bir değere sahip olduğu biliniyor. Hatta çok yakın bir yüzyıla, 1890’lara kadar para birimi olarak kullanılmaya da devam edilmiştir. Zamana ve bölgeye göre değişiklik gösteren bu tablolardan bir tanesine göre örneğin bir kaz yumurtası üç kakao çekirdeği ile alınırken bir kaz yirmi kakao çekirdeğine karşılık geliyor.
Kakao kelimesi Olmec ve Maya dilindeki kakaw kelimesine dayanıyor.
Kakaoyu kutsal içeceklerden enerji verecek kahvaltılara kadar birçok farklı tarifte kullanmışlar. Aztekler tarafından konuşulan Nahuatl dilindeki Chocolātl ise “acı içecek” anlamına geliyor.
Kakao ağacının resmi adı ‘tanrıların yemekleri’ anlamına gelen Theobrome Cacao’dur. Yerlilerin kakaoya kendi ana dillerinde hitap edişlerinden bu ismi almasını sağlamış.
Antik yazılar ve vazoların üstünde bulunan resimler gösteriyor ki kavrulmuş kakao ezmesi su, acı biber ve mısır unuyla karıştırılarak üstü kalınca bir köpük tabakasıyla kaplanıncaya kadar kaptan kaba dökülüyormuş. Genelde yerli kültürlere ve geleneklere ön yargılı ve karşı olan Cortés bile: ‘Bu içecek dünyadaki en sağlıklı şey ve dünyada içebileceğiniz her şeyin en besleyicisi, çünkü bu sıvıdan bir kap dolusu içecek olan kişi, ne kadar uzağa yürüyecek olursa olsun, bütün bir günü başka hiçbir şey yemeden geçirebilir’ demiştir.
Aztek hükumdarı Montezumanın, bugünkü Meksika’ya ayak basan Cortés ve adamları adına verdiği ziyafette sunulan kakao içeceği ile, Kakao da Avrupa ile buluşmuş oldu. Avrupalıların kakaoyla ilk karşılaşmalarının farklı yazılı kayıtları olmasına karşı, hepsi de onun tadından ve gücünden etkilenmiştir. İspanyollar, Avrupa’ya kakaoyu 16.yy.ın başında götürmüşler.
İthalat konusundaki tekelliklerini kaybettiklerinde ise kakao Avrupa’da hızla yayılmaya başlamış. Çeşitli teknolojik ilerlemeler kadar karışıma şeker, süt tozu ve başka malzemelerin eklenmesi bugün bildiğimiz çikolatanın oluşmasına yol açmış. Orta ve güney Amerika yerlilerinin çokça değer verdiği sağlıklı yiyecek olmamakla beraber, bizler için ağzımızda kolaylıkla eriyen, mutluluk ve bazen aşkla birlikte andığımız güzel bir atıştırmalık…
Kakao, seremonilerde hala şifalı bitki olarak kullanılıyor. Dolayısıyla yerlilerin kakao bilgisi ve kakaoyu kullanım biçimlerine duyulan ilgi gittikçe büyüyor. Aynı zamanda kakaonun besin değeri ve etkileri modern araştırmalar, sağlık, güzellik ve eczacılık endüstrisi için de gittikçe popülerliği artan bir konu başlığı olmaya devam ediyor. Söylemeliyiz ki kakao, kimyasal olarak vücut ve zihin üzerinde ilginç etkilere sahip en karmaşık türdeki yiyeceklerden biridir.
Bugün bildiğimiz çikolatanın (daha az sağlıklı bileşenlere sahip) kakaonun işlem görmüş hali olması da kakaoyu ilginç kılan şeylerden biridir. Kakaonun sahip olduğu faydaları taşıması anlamındaki kalitesi değişik faktörlere bağlıdır ve biz özellikle kakaonun mümkün olduğunca az işlemden geçmiş olmasına bağlıdır. Fermantasyon ve belirli bir miktarda kavurma işlemi tarih boyunca geleneksel olarak kullanılmıştır. Bu konuyla ilgili bilgiye, Ham Kakao Nedir?sayfasından göz atabilirsiniz. Hem sağlık açısından sahip olduğu nitelikler hem de ruhsal gücünden dolayı Cacao People olarak kakaoyu bu saf formunda tüketmeyi tavsiye ve tercih ediyoruz.